2 Mart 2012 Cuma

VILLARREAL C.F. EFSANESİ

1991 senesine döndüğümüzde Villarreal kasabası da İspanya daki diğer ufak yerleşim yerleri gibi alt liglerde sürünen bir futbol takımına sahipti.1991-92 senesinin sonunda şimdi  Avrupa futboluyla ilgili herkesin ismini ezbere bildiği El Madrigal stadyumunda Villarreal taraftarları Liga Adelante'ye yükselmenin coşkusunu yaşıyordu.
Villarreal camiası ve taraftarları Liga Adelante'ye bulundukları 5 sene boyunca alışmışlardı ki 97-98 sezonunda Liga Adelante'yi 2.sırada bitirip tarihlerinde ilk kez La Liga'ya yükselmenin coşkusunu yaşadı.Peri masalı yaşadıklarını düşünüyorlardı aslında o dönem için yaşamışlardı da fakat sonraki senelerde hayal edemeyecekleri kadar başarıya imza atacaklarından haberleri yoktu.
La Liga'ya yükseldikleri sene tekrardan Adelante'nin yolunu tuttular.Sonraki sene,70-71 sezonunda Valencia'yı şampiyonluğa ulaştıran Paquito'nun önderliğinde bir daha geri dönmemek üzere ve elit bir takım olacaklarından haberleri olmadan La Liga'ya yükseldiler.Paquito'yla yollarını ayıran Villarreal yönetimi geçmişin aksine takımı La Liga'ya yükselten teknik direktörle devam etmedi ve takımın başına Victor Munoz'u getirdi.Amaçlarına ulaşmış olacaklar ki Munoz ilk sene takımın küme düşmesini engelledi hatta ilk sene Munoz takımını 7.sıraya taşıyıp taraftarın gönlünü fethetti.Görevinin başında 2. ve 3. seneleri 15. sırada tamamlayıp alt lige düşmekten son anda kurtuldu.Vizyonun artık değişmesi gerekiyordu ve görevi sona erdi.
Villarreal yönetimi takımın başına Benito Floro'yu getirdi.Inter Toto kupası'ndan şampiyon olarak UEFA Kupasına katılan Villarreal,UEFA Kupasını kazanmaya da çok yaklaştı fakat yarı finalde bulundukları şehir olan Valencia'ya 0-0 ve 1-0'lık sonuçlarla kaybedip kupaya veda ettiler.Ligi de 8. sırada tamamlayan Villarreal'in teknik direktörü Benito sezon sonunda Mallorca'ya gitti,Villarreal taraftarı hayal kırıklığına uğramıştı ki takımın başına belkide Villarrrel'in başına gelmiş en özel kişi geldi : Manuel Pellegrini.




Pellegrini vatandaşları Sorin ve özellikle Riquelme liderliğinde oldukça kuvvetli bir kadro oluşturdu.UEFA Kupası yari finalisti takımı devir alan Pellegrini geldiği sene Villarreal'in ligi 3. sırada bitirmesini sağladı.Bir sonraki sene hedefi üst sıralarda istikrar sağlamaktı fakat bu gerçekleşmedi, Villarreal ligi 8. sırada tamamladı.Bu sonuç ne camianın nede taraftarın umrundaydı bunun nedeni de Villarreal'in Avrupa'nın en büyük kupasında ki macerasıydı.

2005-2006 Şampiyonlar Ligi sezonunda D Grubu'nda yer alan Villarreal'in rakipleri Lille,Benfica ve Manchester United'dı.United'ın son sırada tamamladığı grubu Villarreal 10 puanla lider tamamladı.Ne yazık ki kadro kaliteli olduğu kadar derin değildi.Pellegrini'nin bir nevi Lig veya Şampiyonlar Ligi seçimi yapması gerekiyordu ve görünen o ki Şili'li, Şampiyonlar Ligi'ni seçmişti.





Villarreal ikinci turda oldukça şanslı bir kura ile Glasgow Rangers ile eşleşti. Rangers'ı deplasman gol avantajıyla geride bırakan Villarreal'in çeyrek finalde ki rakibi İtalyan devi Inter'di.İtalya'da ki maçta Forlan'ın ilk dakikada ki golüyle öne geçen Villarreal'in sürpriz yapma şansı doğmuştu fakat Inter evinde 2-1'de olsa kazanmayı bildi.Rövanşta, El Madrigal'de pek şans tanınmayan Villarreal, Arruabarrena'nın golüyle 1-0 kazanıp adını yarı finale yazdırdı.

Villarreal'in yarı finalde ki rakibi Arsenal'di ve artık peri masalını gerçekleştireceklerine inançları tamdı.Efsanevi Highbury stadyumunda 1-0 kaybeden Villarreal'in rövanşta Madrigal'de Arsenal'i devirebileceğine herkes inanıyordu.Maç sinir harbi şeklindeydi.Arsene Wenger ve Pellegrini'nin ufak taktik hamleleriyle maç golsüz devam ediyordu.Arsenal gücüyle ters orantılı olarak fazla kontrollü oyunu tercih etti.Tam maç golsüz sona eriyor diye düşünülürken son anda Villarreal penaltı kazandı.Topun başına Villarreal'in ve Arjantin futbolunun en önemli oyuncularından Juan Roman Riquelme geldi.Takımın başarısında Pellegrini'yle beraber en büyük pay sahibi olan oyuncu 50.000 kişilik kasaba da herkesin heyecanını taşıyordu ve topu kaleciye nişanladı.Formayı yüzüne çeken ve penaltı noktasına yıkılan Riquelme belkide futbol tarihinin en önemli mucizelerinden birini gerçekleştirmesine bu denli yakınken kaçırdığı penaltıya yanıyordu fakat olan olmuştu.

50000 kişilik Villarreal kasabası belki de Dünya futbolunda bu güne kadar gerçekleşmemiş ve bundan sonra da gerçekleşemeyecek peri masalı hikayesi yaşadı.O gün o kaçan penaltıdan sonra Villarreal artık İspanya'nın elit takımlarından biriydi ve o seneden günümüze kadar hersene ilk 6 dan yerini ayırttı.Tarih onları 25 Nisan 2006 günü Madrigal'de o penaltının kaçmasına rağmen yazmıştı.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder